“Sosyal bilimler bilim oldugu kadar sanattir da.” A. Young
Mahallemizde
Saniye adında bir teyze vardı. Annemden duyduğuma göre bir gün bir doktor,
Saniye teyzeden MR çektirmesini istemiş. İstenilen MR’ın masrafını SGK
karşılamadığı için, ücreti cebinden vermesi gerekmiş. Azımsanmayacak kadar para
verip MR’ı çektirmiş ve doktora götürmüş. Filme bakan doktor, kendisine hiçbir
şeyi olmadığını her şeyin yolunda olduğunu ve üzülmemesi gerektiğini söylemiş.
Saniye teyze, doktora şu cevabı vermiş: “Tüh, o kadar da para verdik, boşa
gitti, hiçbir şey çıkmadı.”
Hepimiz sinemaya gitmişizdir.
Seyrettiğimiz filmlerin bazıları iyi, bazıları ise kötü çıkmıştır. Peki, kötü
bir filme denk geldiğiniz zaman ne yaparsınız? Hemen sinemadan çıkar mısınız,
yoksa “O kadar para verdim, boşa gitmesin, sonuna kadar oturayım” mı dersiniz?
Eğer siz de herkes gibiyseniz, çoğunlukla oturup filmin sonunu beklemek
istemiş, muhtemelen de şöyle bir akıl yürütmüşsünüzdür: “O kadar para verdim,
boşa gitmesin.”
Bir de şu örneğe bakın: Varsayın ki
bir bilgisayar faresi, mouse, almak için bir mağazaya gittiniz. 20TL’ye bir
mouse beğenip ödemek için kasaya gittiniz ve sıraya girdiniz. Sırada beklerken
önünüzdeki kişiyle muhabbete daldınız. Siz ona ne aldığını, o da size ne
aldığını sordu. 20TL’ye mouse aldığınızı duyan bu kişi, size aynı mouse’un 100
metre ilerideki başka bir mağazada 15TL’ye satıldığını söyledi. 5TL kâr etmeniz
söz konusu. Sıradan çıkıp diğer mağazaya gider misiniz? Bu soruya verdiğiniz
cevabı aklınızda tutun. Hatta unutmamak için şuraya yazın: Evet mi? Hayır mı?
Cevap:
………………………………
Şimdi
de şu senaryoya bakın: Varsayın ki, bir mağazada 2000TL’ye bir bilgisayar
beğendiniz ve alacaksınız, kasaya kadar geldiniz ve ödeme sırasına girdiniz.
Yine önünüzdeki kişi, aldığınız bilgisayarı görüp, size aynı bilgisayarın 100
metre ilerideki başka bir mağazada 1995 TL’ye satıldığını söyledi. Yine 5TL kâr
etmeniz söz konusu. Öyleyse, aynı soruyu soralım: Sıradan çıkıp diğer mağazaya
gider misiniz? Cevabınızı şuraya yazın: Evet mi? Hayır mı?
Cevap:
…………………………..
Muhtemelen
iki soruya verdiğiniz cevap aynı çıkmadı, değil mi? Hatta durun tahmin edeyim:
Birinci soruya evet, ikinci soruya hayır dediniz. Bu soruları dünyanın çeşitli
yerlerinde verdiğim finans derslerinde birçok milletten öğrencilerime sordum.
Genel olarak cevap hep böyle çıktı. Birinci soru evet, ikinci soru hayır. Her
defasında da birkaç öğrenci seçip sebebini sorup dinledim. Verilen cevaplara
hiç yorum yapmadım ve tüm sınıfın dinlemesini istedim. 5-10 dakikalık bir
müzakereden sonra öğrencilerimin çoğu verdikleri bu kararın saçma olduğunu,
hiçbir açıklama yapmadan kabul etti.
Davranışsal
Ekonomi, klasik ekonominin aksine bu ve benzeri örneklerin istisna değil
insanların sıkça yaptığı akıldışılıklar olduğunu söyler. 2017 Nobel Ekonomi ödülünü
alan Richard Thaler, bu sorunları ilk tespit edenlerden. 1970 yılından beri
klasik ekonomideki rasyonel, akıllıca ve tutarlı hareket eden, insan varsayımına
sürekli karşı çıkmış ve insanların sıklıkla akıldışı davrandığını yaptığı
deneylerle ortaya koymuştur. Bunlardan en bilinenlerinden bir tanesi de
"batık maliyet" kavramı. Thaler "MisBehaving (Yanlış Davranışlar)" kitabında
bir arkadaşının kızına aldığı yeni elbisenin hikayesini anlatır. Arkadaşı, 6
yaşındaki kızı Cindy okulda giysin diye bir elbise almıştır ama Cindy yeni
elbiseyi giymek istemez ve eski elbiselerle okula gitmek ister. Arkadaşı
da Cindy’ye her anne babanın dediği gibi: "O kadar para verdik, boşa gitmesin,
neden giymiyorsun?" der. Aralarında anlaşamayınca komşuları Thaler`ı hakem
seçerler. Thaler da arkadaşına bunun bir hata olduğunu anlatmayı dener. Giden gitmiştir.
Elbiseye verilen parayı kurtarmanın bir yolu veya anlamı yoktur. Giyse de para
gitti, giymese de. Kızı başka yeni bir elbise alınmasını istemiyorsa-ki
istemiyor- bu durumda parayı kurtarmanın bir anlamı yoktur. Thaler`in
tavsiyeleri pek ise yaramaz.
İnsan
o kadar enteresan bir varlık ki, bir konunun uzmanı olmak bile seni o konu
hakkında hata yapmaktan kurtaramıyor. Nitekim Thaler de yıllar sonra benzer bir
hataya düşer. Önceden parası verilmiş bir tatile, bu sefer de kendi kızı gitmek
istemez. Çünkü bir arkadaşının yaş gününe denk gelir. Thaler da kızına aynı “o
kadar para verdik, boşa gitmesi” cümlesini kurunca, küçük kızından bir ekonomist
cevabı alır: “Batık maliyeti kurtarmanın bir anlamı yoktur. Giden gitmiştir.”
Thaler,
bu isin sadece bireysel düzeyde kalmadığını bazen devletlerin de büyük karar hatalar
yaptığını soyluyor. Mesela, kitabında ABD`nin Vietnam savaşını bu kadar uzun sürdürmesinin
sebebini savaşa çok yatırım yapmış olması ve bu sebeple vazgeçememesi olduğundan
bahsediyor.
Thaler
birçok araştırmasını aile ziyaretlerden edindiği intibalarla yaptığını söylüyor.
İnsanları anlamak için onlarla konuşmak gerektiğinden bahsediyor ve Adam
Smith`in ekonomiyi anlamak için yaptığı iğne fabrikası ziyaretlerini örnek
veriyor. Fildişi kulelerden insanların anlaşılamayacağını vurguluyor. O sebeple
Thaler Nobel ödülünü aldığında bir arkadaşı onun için, "ekonomiyi daha da insani
hale getirdi" dedi.
İnsanların
akıldışılıkları hayatimizin her yerinde ancak ekonomi kitaplarında pek yer almıyor.
Birisinin bunu bize göstermesi gerekiyordu. Teşekkürler Thaler...
Günlük hayatta benzer problemlerle karşılaşıyor musunuz? Karşılaşıyorsanız paylaşabilir misiniz?
YanıtlaSil